Harry Potter
Rock tarihi Uyeols10
Harry Potter
Rock tarihi Uyeols10
Harry Potter
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Harry Potter

Harry Potter Fanlarının Buluşma Yeri...
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Hepiniz Sitemize Hoşgeldiniz...Eğer hala üye değilseniz lütfen üye olunuz...

 

 Rock tarihi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
*cHocoLaTe*
Admin
Admin
*cHocoLaTe*


Mesaj Sayısı : 299
Points : 581
Reputation : 5
Kayıt tarihi : 02/08/09

Rock tarihi Empty
MesajKonu: Rock tarihi   Rock tarihi Icon_minitimePtsi Ağus. 10, 2009 6:25 pm

rock müzik, bünyesinde bir çok müzik türünü barındıran bir tür
olarak rock and roll'dan, and roll'un çıkarılmasıyla 1960 ların başında
oluştu. rock müziği oluşturan bu müzikal alt türler de, kendi içlerinde
alt türlere ayrılmışlardır. bu sebepten dolayı rock müziğin tarihini
anlatırken, başlangıç noktası olarak rock'n roll dan yola çıkarsak
büyük bir hata yapmış oluruz. çünkü; rock müziğini de içine alan pop
müzik türleri bir çok müzikal alt türlerin sentezinden meydana
gelmiştir.

peki müzik türleri arasındaki ilk etkileşim ne zaman, nerede ve nasıl
gerçekleşmiştir? bu sorunun yanıtını 1730'larda amerika'daki, sonradan
takılan ismi ile 'büyük uyanış'ta bulmak mümkündür. "büyük uyanışlar,
amerikan müziğini de derinden etkileyen dinsel bir uyanışın birbiri
sıra ortaya çıkan iki dalgasıydı."

birincisi dr. isaac watts adındaki bir ingiliz'e ait "hymms and
spirituali"nin (1701) londra'da yayınlanmasıyla doğan ve 1739 boston
baskısının yapılmasıyla amerika'nın bütün kentlerinde etkisi hissedilen
yeni bir müzik anlayışının güneyin folk müziklerini etkilemesi
sonucunda meydana gelmiştir. ikinci uyanış ise 1780-1830 yılları
arasında yapılan kamp toplantılarında ortaya çıkan bir akımdır.

hıristiyanlaştırılmış siyahlar ayinlerini yaparlarken afrika dinsel
törenlerinde görülen dairevi dans, çığlık atma, ritim tutma gibi öğeler
dualara karışır. böylece siyahlar beyazlardan aldıkları spirituallerin
içine atalarından miras kalan ritim ve coşkuyu katarak ortaya yeni bir
tür müzik çıkarmışlardır. bu aynı zamanda dini müzikte siyah-beyaz
ayrımını da doğurmuştur. beyazların spiritualleri oldukları yerde
sayarken, siyahların yaptıkları bütün ülkeye yayılmakla kalmayıp, ülke
dışına da çıkmıştır.

pek çok amerikan müziği gibi gospel de iç savaştan sonra güneyde
spirituallerin devamı niteliğinde ayrı bir tür olarak kendini gösterir.
spirituallere olduğu gibi gospellere de sadece siyahlara özgü
diyemeyiz; ama pek çok siyah kiliselerinde ve siyah gurplarca icra
edilmiştir.

19. yüzyılın sonunda kurulan pentacostalis ve hoolines kiliselerinde,
afrika müziğindeki el çırpma ve ayakları yere vurma yoluyla yapılan
müzik, gospel türünün ilk örneklerini oluşturur. gospel tarzında
spirituallerden farklı olarak bu dünya ile ilgili vaatler daha
baskındır; öbür dünya ise daha neşeli bir dille anlatılır. amerika'da,
dini içerikli müziğin yanı sıra halkın ağızdan aktarım yöntemi ile
günümüze kadar uzanıp gelen bir folk müzik kültürü vardır.

en eski folk şarkıları ya solo olarak ya da bir topluluk ile
söylenmiştir. bu folk şarkılarına eşlik etmek üzere keman, banjo ve
gitarın girmesi ile ilk pop müzik türlerinin temelleri atılmış olur.
amerika'nın ilk pop müzik yıldızı jimmie rodgers'dir. rodgers, country
ve boogie-blues harmanlaması yaparak; hillbilly, folk ve blues'dan
aldığı sözleri birleştirerek country müziğin başlıca dayanağı halini
almıştır. "rodgers, blues'u ödünç alan değil de hırsızlığını yapan ilk
beyaz adam ve böylece country müziğin dominant modu haline gelenlerin
sentezini yapan sanatçı olarak düşünülebilir."

bu yıllarda güney eyaletlerine yapılan ilk taşra gezileri sonucunda
paramounts records, blues müziğin babası olarak anılan blind lemon
jefferson'a ilk plağını yapar. bu tarihten sonra, jefferson, kendinden
sonraki bütün blues ve rock müzisyenlerini etkileyecek kalitedeki
parçalara imza atmıştır. rock'n roll; ragtime, blues, boogie, country,
gospel gibi müzikal alt türlerin harmanlanması sonucu oluşmuştur. bu
alt türlerden rock'a geçişteki son yapı taşı r&b'dur (rhtyhm and
blues).

bu geçiş esnasındaki en önemli kişilerden biri robert johnson'dır.
(1911-1938) esasında delta blues müzisyenleri içerisinde charlie patton
ya da skip james gibi ondan çok daha önemli isimler olmasına rağmen
johnson'un önemi; kişiliği ve yaptığı müzikle erken bir rocker
olmasından kaynaklanmaktadır. bluesdan rock'a geçişteki bir diğer
önemli olay ise elektirikli gitarın blues'da kullanılmaya başlamasıdır.


elektirikli gitarı ilk kullanan blues müzisyeni t. bone walker'dır.
kendine has tekniğiyle, kendinden sonraki b.b. king, freddy king, buddy
guy gibi gitar sihirbazlarını etkilemeyi başaran walker'da rock'a
geçişte çok önemli bir rol üstlenmiştir. 1943-51 yılları arasında
güneyden kuzeye yapılan göçler esnasında piyanoyla nefeslilerle tanışan
delta blues icracıları rock'n roll'a geçişteki son müzik türü olan
r&b'u oluştururlar.

bu müzik türü, genel olarak bütün siyah müzik sitillerinin
karışımından, blues armonik yapısı ve formülü oluşmuştur. başlangıçta
sadece siyahların radyo istasyonlarında ve sokaklarda yaşayan r&b,
orta sınıf beyaz gençlerin bu müziği alışkanlık haline getirmesiyle
birlikte popüler hale gelir. gün geçtikçe artan talepler, yayınlanan
r&b plaklarının sayısının artmasına ve 25 mayıs 1949'da billboard
müzik dergisi listelerinde r&b adında yeni bir başlık açılmasına
yol açar.

1953 yılında chords grubunun sh-boom adlı parçaları r&b listelerine
sığmayarak, popüler müzik listelerine geçer ve "1" numaraya kadar
yükselir. 1954-55 yıllarında aynı müziği beyazlar icra edince bunun
adını rock'n roll koyarlar. "ünlü rock'n roll piyanisti fats domino
'biz rock'n roll'a 15 yıl öncesine kadar new orleans'da r&b derdik"
demiştir.

rock'n roll, gençler arasında o kadar rağbet görür ki, hem endüstriye
karşı en radikal çıkışların kaynağı, hem de müzik endüstrisinin en
yağlı geçim kaynağı konumuna gelir. rock'n roll'un r&b'den
farklılaşıp kendine özgü bir müzik türü halini almasını sağlayan en
önemli kişiler elvis presley ve chuck berry'dir.

rock'n roll'un büyük kralı evis presley r&b'yle, country ve
hillbilly müziklerini çok iyi kaynaştırmıştır. chuck berry ise
kendinden önceki gitarcıların tekniklerini sentezleyerek rock'n roll'un
ilk gitar kahramanı olmuştur. zaten ikisinin de asıl şöhretleri bu
birleştirici güçlerinden ve kendilerinden sonraki bütün rock
müzisyenlerini etkilemelerinden gelmiştir. fakat endüstri rock'n roll'u
çok çabuk yutmuştur.

araştırmacıların çoğu 1950'lerin sonunun rock'n rollmüziğinin de sonu
olduğu konusunda görüş birliğine varmışlardır. 1950'lerin sonunda en
ünlü rock'n roll müzisyenlerinden olan elvis presley askerde, buddy
holly ölmüş, chuck berry ise hapistedir. 1959-63 yılları arasında rock
müziğinde bir boşluk yaşanmış olarak düşünülebilir. fakat, işte tam bu
yıllarda sonradan "60 gençliğinin lideri" ünvanını alan bir müzisyen,
bob dylan ortaya çıkar.

dylan'ın ilk üç albümündeki müzikler ne folk müziği ne de rock'n roll
müziği içerisinde tanımlanmıştır. dylan, şarkılarında siyah
düşmanlığının inatla sürmesinden, savaşın anlamsızlığından, sevginin
öneminden, dünyanın güzelliklerinin hızla yitip gitmesinden
bahsetmiştir.

amerika'da gerçekleşen bu müzikal gelişimler bütün dünya gençliğini,
ama en çok ingiliz gençliğini etkilemiştir. çocukluklarından beri
rock'n roll müziğiyle büyüyen ingiliz gençleri arasından birçok
müzisyen çıkmış; bunlar beatles, rolling stones, animals gibi ilk rock
topluluklarını kurmuşlardır. bu gruplar, ilk zamanlarda amerikan
müziğinin alt türlerinden etkilenmişler, fakat kısa bir süre sonra
kendilerine özgü yapıları ortaya koyarak gerçek anlamda rock müziği
yapmışlardır. bu gruplardan ilk piyasaya çıkanı beatles, kuruluşundan
bir iki sene sonra, ilk albümlerindeki blues, boogie, gospel şarkı
ailelerinin parçalarını kopya etmekten ve rock'n roll'a yakın parçalar
yapmaktan yavaş yavaş vazgeçmeye başlamıştır.

en son olarak rock'n roll şarkılarını kullanmayı 1965 yılındaki help
albümünde yer verdikleri larry williams'a ait "dizzy miss lizzy"
parçasının uyarlamasıyla sona erdirmişlerdir. aralık 1965'de "rubber
soul" albümünü yayınladıklarında tamamen özgün yapıya geçiş böylece
tamamlanmış olur. işte bu gelişmelerin ardından rock'ın engellenemez
yükselişi de başlamış olur.

eric clapton'ın içinde bulunduğu gruplar, özellikle cream çok büyük
başarılara imza atar. beatles çılgınlığı durulur gibi olurken sahneye
eric clapton adıyla dünyanın en iyi gitar virtüözlerinden biri çıkar.
artık devir ingiltere duvarlarının "clapton is god"(clapton tanrıdır)
yazılarıyla dolmasının devridir.

1960'ların sonu, dünyada gençlik hareketleri olarak
nitelendirebileceğimiz bir başkaldırının en üst düzeye eriştiği
yıllardır. gitgide büyüyen nükleer savaş tehdidi, amerika'nın vietnam'ı
acımasızca savaşa sürüklemesi, birçok vietnamlı'nın ve amerikalı'nın bu
savaşta ölmesi çarkları harekete geçirmiş, çiçek gücü hareketi böyle
bir ortamda ortaya çıkmıştır. artık rock müziğin konusu ağırlıklı
olarak dünya sorunları ve çözüm yollarını da içermektedir.

ünlü "savaşma seviş" sloganı bu hareketin bir ürünüdür. çiçek
gücünüoluşturanların çoğunluğu orta sınıf beyaz gençlerdir. bu insanlar
"hippi" olarak adlandırılmışlardır. genel olarak o devirlerde bu
hareket neredeyse bütün rock gruplarından destek almıştır. bu yıllarda
doğu dinlerine olan ilgi de artmış, hatta beatles elemanları
hindistan'a tanınmış hindu hoca maharishi yogi'yi ziyarete
gitmişlerdir.

rock'taki bu doğu modasıyla birlikte müzisyenlerin vedinleyicilerin
uyuşturucuya olan ilgileri de bir anda artmış veözellikle lsd, henüz
yasaklanmadığından asprin kadar çok kullanılır hale gelmiştir.fakat çok
kısa bir süre içinde çiçek çocuk olmak da bir "moda" haline getirilir
vehareket neredeyse hiç bir sonuca ulaşamadan son bulur.üstelik
hippilerin bazıları zaman geçtikçe kaba tabiriyle tam bir düzen
adamı,düzenin savunucusu olurlar. bunlara en iyi örnek a.b.d. başkanı
bill clinton'dır.

bu dönemlerde çiçek gücü hareketinden etkilenip, vietnam'a gitmeyi
reddeden clınton,şimdilerde irak'a bombalar yağdıran bir ülkenin devlet
başkanı sıfatını taşımaktadır. 1960-70'ler rock tarihi açısından çok
çeşitli ve önemli grupları içinde barındırmıştır. beatles, the animals,
the doors, rolling stones, the who gibi gruplar hep bu tarihlerde
çıkmışlardır.

65-70 arasında kurulan pink floyd, deep purple, led zeppelin, yes gibi
gruplar da artık mega rock gruplarıdır. bu gruplar sayesinde rock, hiç
olmadığı kadar popüler olup, ciddiye alınmaya başlanmıştır. rock
müzisyenleri kendilerini klasik müzik icracıları gibi görmeleri de bu
döneme rastlar. o zamanların en ateşli tartışması rock'ın bir sanat
müziği olup olmadığıdır.

70'lerin ikinci yarısına gelindiğinde rock artık plak satışları ve
konser gelirleriyle müzşk endüstrisinin en iyi geçim kaynağını
oluşturmaktadır. rock müzisyenleri milyonlarca dolarlık elektronik
aletlere sahiptiler ve hepsi çok zengin olmuşlardı. bu mega rock
grupları ne yaparsa yapsın sattığından dolayı plak şirketleri yenilere
hiç şans tanımamakta veya tanısalar bile müziklerini onlar gibi yapma
şartı koymuşlardır. işte punk rock tam bu sıralarda kendini gösterir.

punk da diğer hiçbir rock türünde görülmeyen şiddet, kargaşa ve kaos
vardır. punk, rock'ın karanlık kanadını gözler önüne sermiştir. 60'lı
yıllarda newyork'un garaj gruplarından çıkan velvet underground punk'ın
ilk tohumlarını atan grup olarak gösterilebilir. ancak bu görüşü ilk
punk topluluklarından biri olan sex pistols kabul etmeyerek tepki
göstermiştir.

punk'ta kesinlikle kalite ve hoşa gitme kaygısı yoktur. punkçılar
1960-70'lerdeki rock müziğine ve tabii ki rockçılarada lanet okurlar;
çünkü onlara göre rock artık para, şan, şöhret aracı olarak
kullanılmaya başlanmıştır. 70'li yılların uzun ve karışık soloları ile
dolu parçaları yerine kısa ve özentidiz çalıp söylerler. hatta sex
pistols o kadar basit ve ilkel çalar ki, izleyenler ister istemez "bunu
ben de çalabilirim" gibi bir kanıya kapılır. böylece ingiltere de bir
çok punk grubu doğmaya başlamıştır.

endüstrinin en büyük düşmanı olmasına rağmen punk çılgınlığı da diğer
bütün rock çılgınlıkları gibi kısa sürede endüstri tarafından yutulup
"moda" haline getirilmiştir. punk giysileri en lüks mağazaların
vitrinlerinde birbiri ardına boy gösterir olmuştur. 80'lere
gelindiğinde bir çok rock müzik türü icra halindeyken bir heavy metal
patlaması yaşanır. bence heavy metal müziğini anlatan en iyi sözcük
"kargaşa" dır.

bütün heavy metal gruplarının faaliyet alanları farklıdır. bu müzik
türünün içinde komünizm,faşizm, anarşizm, devrimcilik, sadizm gibi
biribirinden çok kopuk anlamları bulmak mümkündür. heavy metal bu çok
renkliliği sayesinde bir çok alt dallara ayrılmıştır. fakat hepsinde
ortak olan bir şey vardır; küfür. kimi devlete kimi siyahlara kimi
tabulara küfür eder ama muhakkak küfür eder. 90'lara gelindiğinde
beklenen yeni rock anlayışı amerka'nın seatle adlı kentinden gelir.

bu kentte kurulan garaj gruplarının önce amerikaya sonra bütün dünya ya
açılması ile birlikte bir "grunge" çılgınlığı yaşanır. hele nirvana'nın
nevermind albümü bu yeni, alternatif rock' bütün dünya ya kabul
ettirir. bugün pearl jam, soundgarden, faith no more,red hot chilli
peppers, therapy gibi gruplar sayesinde rock tekrar bir canlanma
içerisine girmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://harrypotter-fan.yetkinforum.com
 
Rock tarihi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Rock Sözlük
» Rock nedi???r
» Rock hakkında
» anadolu rock
» Alternative rock

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Harry Potter :: Müzik :: Rock-Genel-
Buraya geçin: